keskinlik ne demek?
- Keskin olma durumu
Hafif hafif ıslıklar çalan sesi eski keskinliğini kaybetmiştir.
R. N. Güntekin - Bk. seçiklik
- Bir resmin seçikliğinin fiziksel ölçüsü. (Seçiklik öznel bir ölçü olduğu ve ister istemez en azından iki resmin gözle karşılaştırılmasına dayandığı halde,keskinlik fiziksel ölçüye dayanır).
- Acuity, acutance.
- Keenness.
- Penetration.
- Sharpness.
- Pungency.
- Schorfe
- Acuité
keskin
- Kıvrak
- (mecaz) Hassas
- (mecaz) Dikkatli
- (argo) Zampara
- Çok kesici, iyi kesen
- Tiz (ses)
- Kırıcı, incitici
- Etkili, sert
- Görevini iyi yapan.
- Acı, üzüntü veren.
seçiklik
- Bir televizyon resminin, bu resmi oluşturan satırların sayısıyla gerçekleşen belirginliği, arılığı. (Satır sayısı ne denli çoksaseçiklik de o denli yüksektir. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı bu satır sayısı da sınırlıdır. Genellikle 405, 441 satırlar düşükseçiklik, 525, 625 satırlar ortaseçiklik, 819 satır yüksekseçiklik olarak belirlenir. Türkiye, tüm Avrupa ülkelerinin benimsediği CCIR 625 satır ölçününü seçmiştir).
- Bir optik dizgenin oluşturduğu görüntünün seçik olma durumu
- Sharpness (of image), definition,.
- Definition (of image, of picture), picture quality, broadcast quality.
- Schärfe, Bildschärfe,
- Bildgüte, Bildqualität," Abbildungsgüte
- Netteté, définition, finesse,
- Définition
keskinler
- Ata binmekte, kılıç ve mızrak kullanmakta, tüfek atmakta ustalık kazanmış kimseler.
keskinleş
- [keskinleşmek] sharpen.