kesik kesik ne demek?
- Kısa kısa
Gözlerini indirerek kesik kesik cümlelerle anlattı.
H. Z. Uşaklıgil - Ara vererek
- Intermittent.
- Spasmodic.
- Gust.
- Jerky.
kısa
- Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı.
- Az süren, uzun olmayan
- Kısa olan şey.
- Ayrıntısı çok olmayan.
- Kısaca, kısaltarak.
- (Kas'a. C.) Tabaklar, çanaklar, çömlekler.
- Short.
- Brief.
- Mini.
- Curt.
kesik kesik gülmek
- Cackle
kesik kesik parlamak
- Glisten.
kesik
- Kesilmiş olan
- Kesilerek bozulmuş olan.
- Kısa.
- Çiğ sütten yapılan yağsız peynir, çökelek, ekşimik.
- Gazete, dergi vb.nden kesilmiş yazı, kupür
- Kesilmiş olan yer.
- Tarla, bağ ve bahçe çevresine açılan hendek.
- Takım kadrosuna alınmamış (oyuncu).
- Üst perdelere daha rahat ulaşılabilmesi için gövde ile sapın birleştiği kısmın altına açılan oyuk.
- Gazete ya da dergilerden kesilmiş yazı.