kesik ne demek?
- Kesilmiş olan
Biri saçları kesik, gözleri ayrık, dişleri dökük, fakat çok dinç ve güzel bir nineydi.
H. E. Adıvar - Kesilerek bozulmuş olan.
- Kısa.
- Çiğ sütten yapılan yağsız peynir, çökelek, ekşimik.
- Gazete, dergi vb.nden kesilmiş yazı, kupür
- Kesilmiş olan yer.
- Tarla, bağ ve bahçe çevresine açılan hendek.
- Takım kadrosuna alınmamış (oyuncu).
- Üst perdelere daha rahat ulaşılabilmesi için gövde ile sapın birleştiği kısmın altına açılan oyuk.
- Gazete ya da dergilerden kesilmiş yazı.
- Çökelek.
Disconnected.
Broken.
Interrupted.
Gash.
Incision.
Scotch.
Slash.
Slit.
Snick.
Clipping.
Cutting.
Pushed.
Curdled.
Coagulated.
Broke.
Penniless.
Ogle.
Cut through.
Cutt off.
Truncated.
Sour.
Cutaway.
Cutting, clipping (newspaper).
kesik akıtma
- Atlarda burun üzerinde görülen beyaz kılların burun üzerinde kesilmiş ve biraz aşağıdan tekrar başlamış olması durumu.
kesik alt çizgi
Dash underline