kerametli ne demek?
- Doğaüstü güce sahip
Meğerse bana öğretilen o kısa ve sade cümlenin ne sihirli, ne kerametli, ne müthiş tesiri varmış.
R. H. Karay - Sanctified and able to work miracles.
- Generous.
doğaüstü
- Doğa yasalarına uymayan, doğa yasalarıyla açıklanamayan, tabiatüstü.
- Doğanın üstünde olan.
- Doğa yasalarına bağlı olmayan.
- Doğa gerçekleriyle açıklanamayan.
- Metaphysical.
- Preternatural.
- Superphysical.
- Unearthly.
- Occult.
- Supernatural.
keramet
- Allah'ın bir kimseye cömertliği, lütfü, himayesi ve yardımı olarak ele alınır.
- Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı durum.
- Keramet sayılabilecek nitelikte olan şey.
- Olağanüstü durum.
- Birine karşı ikramda bulunmak.
- Ermişçe yapılan iş, hareket ya da söz
- Ağırlama, ikram.
- Bağış.
- Allah (C.C.) indinde makbul bir veli abdin (yani, adi beşeriyyetten bir derece tecerrüd edebilen zatların) lütf-u İlahi ile gösterdiği büyük marifet. Velayet mertebelerinde yükselen bir abdin hilaf-ı adet hali.
- Miracle.
keramet medar
- Hayır yapmayı seven kimse.
- Keramet gösteren.
- İyi huylu.