kepçekulak ne demek?
- Kocaman ve öne doğru kulakları olan.
- Flap-eared.
- Ear that stands well out from the head.
kepçekuyruk
- Başkalarının sırtından bedava geçinen (kimse).
- Slang sponger.
kepçe
- Sulu yiyecekleri karıştırmaya ve dağıtmaya yarayan, uzun saplı, yuvarlak ve derince kaşık
- Bu kaşığın alabildiği miktarda olan.
- Erimiş madeni kalıba dökmek için kullanılan büyük kaşık.
- Saplı bir çembere geçirilmiş olan, balık veya kelebek tutmada kullanılan ağ.
- Tahıl, kömür, kum vb.nin yüklenip boşaltılmasında kullanılan, iki veya daha çok çeneden oluşmuş motorlu araç.
- Bu aracın alabildiği miktarda olan.
- Gemilerde, ortasında dümenevi bulunan yuvarlak kıç çıkıntısı.
- Güreşte hasmın arkasından bacakları arasına el sokma oyunu.
- Su ürünlerini sudan karaya veya sandala almada kullanılan torba biçiminde saplı file.
- Scoop net.