kemane çekme ne demek?
- Yağlı güreşte, elleri hasmının arkasından göğsü üzerinde kilitledikten sonra midesi ve karnı üzerinde kuvvetli bir biçimde ve bastıra bastıra gezdirme.
kemane vatoz
- Kemane vatozlar (Rhinobatidae) ailesinden, boyları 100 cm olabilen, gövdesi fusiform olmakla bereber, başı dorso-ventral basık olan, Ege Denizi ve Akdeniz'de dağılım gösteren kıkırdaklı bir balık türü, kemençe balığı.
- Rhinobatos rhinobatos
kemane
- Keman ve kemençe yayı.
- Bir tür halk çalgısı.
- Delgi veya küçük torna çevirmek için kullanılan ok yayı biçimindeki araç.
- Ağaç gemilerde talimarın üst ucundaki kıvrım.
- Bk. yaya alma
- Keman veya kemençe yayı.
- Bow for a violin.
- Ship's headrail.
çekme
- Yüksekteki ince dalları çekip kesmeye yarar, ay biçiminde, uzun saplı, ağzı tırtıklı bıçak.
- Parmak veya mızrapla çalınan çalgı.
- İş yaparken giyilen bir tür şalvar.
- Çekilerek giyilen veya kullanılan.
- Düzgün, ölçülü.
- Çekmek işi
- Düzgün biçimli.
- Çekmece
- Kolun yada öteki vücut bölümlerinin bükücü kas gücü ile bir direnci kendine yaklaştırması.
- Bk. acı çekme
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kemane vatozkemanekemanebrukemanede dış kazıkkemanede duruşkemaneden dönmekemaneden kurtulmakemaneden sarmayakemaneden sıyrılmakemankeman bölümükeman çalkeman çalmakkeman dersikemakema bişkema filevvelkema fissabıkkema hiyeçekmeçekme ağıçekme basgacıçekme baslığıçekme başlığıçekme çengeliçekme dayancıçekme demirçekme divertikülümüçekme düzeniçekçek arabanıçek defteriçek defteri kabıçek dili