kazaz ne demek?
- Ham ipeği iplik ve ibrişim durumuna getiren kimse.
- Ufak taş.
kazazade
- Survivors
kazazede
- Kazaya uğramış, kaza geçirmiş olan kimse
- Kazaya uğramış, başına felaket gelmiş. (Osmanlıca'da yazılışı: kaza-zede)
- Survivor.
- Sufferer.
- Casualty.
- Disaster victim.
- Castaway.
- Wrecked.
- Shipwrecked.
- Struck down by an accident.