kaza ne demek?
- Can veya mal kaybına, zararına sebep olan kötü olay.
- İlçe, kaymakamlık
Kazada mektepli dişçi olmadığı için onu vilayete götürdüm.
R. N. Güntekin - Vaktinde kılınmayan namazı veya tutulmayan orucu sonradan dinî kurallara uygun olarak yerine getirme.
- Yargı.
- Kadılık görevi.
- Bk. yargı (1)
- Bk. ilçe
- hüküm karar verme, emir tesbit vs
- Birdenbire olan musibet. Beklenmedik bela.
- Çocukların başını traş edip, bazı yerlerinde kısım kısım saç bırakmak.
- Crack-up.
- Accident.
- Mishap.
- Misfortune.
- Misadventure.
- Borough.
- Casualty.
- Crash.
- District.
- Fatality.
- Incident.
- Smash.
- Smash-up.
- Township.
- Wreck.
- Evil.
- Smazh.
- Smazsh-up.
- County.
- Subdivision of a province.
- Administration of justice.
- Adjudication.
- Body of a county.
- Casus.
- Community.
- Mischance.
kaza alanı
- Cognizance.
kaza analizleri
- Bk. kaza incelemeleri