kazakça ne demek?
- Kazak Türkçesi.
- Bu Türkçeyle yazılmış olan.
- Kazakh.
kazak
- Baştan geçirilerek giyilen, genellikle kollu, örme üst giysisi.
- Jokeylerin giydiği, göz alıcı renklerde bir tür ceket.
- Rusya'da ve İran'da ayrı bir sınıf oluşturan atlı asker.
- Karısına söz geçirebilen, dediğini yaptırabilen erkek, kılıbık karşıtı.
- Kazakistan Cumhuriyeti'nde yaşayan Türk soylu halk veya bu halktan olan kimse.
- Güney Rusya'da yaşayan Slavlaşmış bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse.
- Kazaklara özgü olan, Kazaklarla ilgili olan.
- Lehistan kıralı I. Sigismund'un 1516'da sınır boylarını bekletmek üzere kurduğu, sonradan Ruslarca da benimsenen bir sınıf atlı asker.
- Güney Rusya kıyılarında ve ırmak boylarında oturan, çok kez şayka denilen kayıklarıyle Karadeniz kıyılarında korsanlık yapan İslavlaşmış bir budun.
- Türkistan'da ve Güney Sibirya'da, bugünKazakistan Sovyet Cumhuriyeti topraklarında yaşayan Türk topluluğu.
kazak
- Baştan geçirilerek giyilen, genellikle kollu, örme üst giysisi.
- Jokeylerin giydiği, göz alıcı renklerde bir tür ceket.
- Rusya'da ve İran'da ayrı bir sınıf oluşturan atlı asker.
- Karısına söz geçirebilen, dediğini yaptırabilen erkek, kılıbık karşıtı.
- Kazakistan Cumhuriyeti'nde yaşayan Türk soylu halk veya bu halktan olan kimse.
- Güney Rusya'da yaşayan Slavlaşmış bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse.
- Kazaklara özgü olan, Kazaklarla ilgili olan.
- Lehistan kıralı I. Sigismund'un 1516'da sınır boylarını bekletmek üzere kurduğu, sonradan Ruslarca da benimsenen bir sınıf atlı asker.
- Güney Rusya kıyılarında ve ırmak boylarında oturan, çok kez şayka denilen kayıklarıyle Karadeniz kıyılarında korsanlık yapan İslavlaşmış bir budun.
- Türkistan'da ve Güney Sibirya'da, bugünKazakistan Sovyet Cumhuriyeti topraklarında yaşayan Türk topluluğu.
kazak çömelmesi
- Bir bacak üzerinde çömelip dizi iyice bükerken, öteki bacağı önde tutma biçiminde yapılan bir güç alıştırması.
- Bir bacak üzerinde dizi iyice bükerken, öteki bacağı önde tutma biçiminde yapılan bir güç alıştırması.