kaynar ne demek?
- Kaynamakta olan
Bir kaynar su kazanından dışarı fırlar gibi, kendini caddenin serin havasına attı.
P. Safa - Çok sıcak.
- Yeni doğum yapmış anneye ve konuklara sunulan tatlı içecek.
- Kaynak, pınar.
- Kaynarca.
- Bk. Kaynak.
- Boiling.
- Very hot.
- Piping hot.
kaynak
- Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz
- Bir şeyin çıktığı yer, menşe.
- Bir haberin çıktığı yer.
- Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge
- Araştırma ve incelemede yararlanılan belge.
- İki metal veya yapay parçayı ısıl yolla birleştirme yöntemi, kaynaştırıp yapıştırma işi.
- Sırayı beklemeden başkalarının hakkını alarak mevcut sıranın ön taraflarına girme işi.
- Herhangi bir enerjinin oluşup çevreye yayıldığı yer.
- Yeraltı sularının kendiliğinden yeryüzüne çıktığı yer.
- Üretim-fayda yaratma etkinliğinde kullanılan her türlü unsur.
kaynar hale gelmek
- Simmer
kaynar su
- Yüksek basınçlı sıcak su.
- Bk. kaynar su