kaynanalık etmek ne demek?
- Kaynana, geline veya damada kötü davranmak.
- Bir yakınına gereğinden çok karışmak
Sessizliğine, yumuşak başlı görünüşüne karşın, onun biraz kaynanalık edeceğini ben de tahmin ediyordum.
E. Bener
kaynanalık
- Kaynana olma durumu.
- Kaynanaya yakışır davranış.
- Being a mother-in-law.
kaynana
- Kocaya veya kadına göre birbirlerinin annesi, kayınvalide, kayınvalide, hanımanne
- Mother-in-law.
- In laws.
- Mother- in-law.
- Old and bitter.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.