kaynaşım ne demek?
- Yeğni öğe çekirdeklerinin, daha ağır bir çekirdek oluşturmak üzerebirleşmeleri
- Yeğni öğe çekirdeklerinin, daha ağır bir çekirdek oluşturmak üzerebirleşmeleri
- Fusion.
- Verschmelzung
- Fusion
kaynaşım kuşağı
- Yeraltı su tablası yakınında, ikincil kükürtlülerin zenginleştiği kuşak.
- Supergene sulphide zone.
- Zementationszone
- Zone de cémentation
kaynaşık
- Birbirine kaynamış, kaynaşmış.
- Kıpırdak, oynak (kadın).
- Kaynaşmaya uğramış.
- Fused.
- Fondu