katmak ne demek?
- Bir şeyin içine, üstüne veya yanına, niteliğini değiştirmek veya niceliğini artırmak için başka bir şey eklemek, karıştırmak, ilave etmek.
- Bir araya getirmek
Fadime, bu yavru bolluğu arasında kuzuları çocuklara ve çocukları kuzulara katarak en olgun bir saadet içinde yaşamış.
H. E. Adıvar - Birlikte göndermek.
- Döllenmeyi sağlamak için erkek hayvanı dişinin yanına salmak.
- Number.
- Put in.
- Run in.
- Superadd.
- Tack.
- Tinge.
- Weave.
- Amalgamate.
- Compound.
- Embody.
- Lend.
- To add.
- To mix in.
- To mingle.
- To incorparate.
- To include.
- To count sb/sth in.
- To send with.
- To annex.
- To annex sth to.
- Join.
- Annex.
- Adjoin.
- Affiliate.
- Ally.
- Append.
- Include.
- Incorporate.
- Inosculate.
- Integrate.
- Interpolate.
- Load.
- Mingle.
katma
- Katmak işi, ilhak.
- Katılmış, eklenmiş, ulanmış, munzam.
- Kıldan veya yünden yapılmış ip, sicim.
- İki veya daha fazla çeşitte yem maddesini bir araya getirme veya karıştırma işlemi.
- Addition.
- Attachment.
- Excess.
- Adding.
- Annexation.
- Added.
katma bütçe
- Özel gelirleri olan ve genel bütçe dışında kalan bütçe, mülhak bütçe.
- Annexed budget.
- Supplementary budget.
- Subsidiary budget (the budget of a state enterprise , the expenses of which.
- Annexed budget, suppplementary budget.