kat ne demek?
- Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü
Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık.
S. F. Abasıyanık - Bir yüzey üzerine az veya çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey.
- Üst üste konulmuş şeylerden her biri, tabaka.
- Giyeceklerde takım
- Apartman dairesi.
- Ön, yan
- Huzur.
- Bükülen veya kıvrılan bir şeyin her kıvrımı.
- Kesme, kesilme.
- İlgiyi kesme.
- Sonuca bağlama, bitirme.
- Kesme.
- Film tabanı üzerine sürülen çeşitli duyar özdek ya da koruyucu özdekten oluşan astar.
- Katal.
- Kesme, ayırma.
- Kısa boylu kimse. (Osmanlıca'da yazılışı: ka't)
Kat.
Pile.
Fold.
Layer.
Coating.
Storey.
Story.
Flat.
Floor.
Deck.
Multiple.
Coat.
Fall.
Stair.
Convolution.
Covering.
Crease.
Layer, coat, coating.
Pucker.
Slab.
Stratum.
Tier.
Time.
Time (s.
Accomodation.
Stage.
Tuck.
Schicht, Überzug
Couche
kat alanları toplamı
- Bir yapının, yapım yerbölümü başta olmak üzere, kullanılan bütün katkılı kat alanlarının toplamı. bkz. yapım yerbölümü.
kat çekme
- Taban üzerine çeşitli yapıda katın sıvanması.
Coating.
Beschichtung
Couchage