katkı ne demek?
- Bir işin yapılmasına, gerçekleşmesine emek, bilgi, para vb. ile katılma, yardım
Her geçen gün ününe, sanatına yeni katkılar getiriyordu.
N. Cumalı - Bir şeye katılan başka bir madde, ek.
- Metal ve alaşımların hazırlanması sırasında içlerine katılan değişik nitelikteki maddeler.
- Düğün günü davetlilerin öğleye kadar gönderdikleri armağan.
- Tutkalı koyulaştırmak amacı ile kullanılan mineraller ya da organik maddeler. Örneğin; üstübeç, tebeşir tozu, un, kepek vb.
- Contribution.
- Addition.
- Additive.
- Appendage.
- Part.
- Subscription.
- Help.
- Assistance.
- Alloy.
- Streckmittel
katkı gereci
- Bk. katkı
katkı maddesi
- Petrol ürünlerine katıldığı zaman bunlara istenilen özellikleri sağlayan veya doğal özelliklerini kuvvetlendiren uygun bir madde.
- Herhangi bir karışıma ilave edilen madde.
- Yasadışı narkotik ve psikotrop maddelerin miktarını artırmak amacıyla eklenen parasetamol, kafein vb. madde.
- Gıda katkı maddeleri.
- Karma yeme veya o karma yemin bir kısmına, belirli bir gereksinimi karşılamak amacıyla katılan, genellikle çok küçük miktarlarda kullanıldıklarında dikkatli işlem ve karıştırma gerektiren madde veya maddeler karışımı.
- Preservative.
- Supplement.
- Additive.