katapult yuvası ne demek?
- Catapult seat
catapult
- Fırlatmak, atmak, vurmak
- Mancınık, katapult
- Sapan
- Mancınık ile atmak
- Sapanla vurmak.
katapult uçağı
- Catapult aircraft
katapult
- [Katapult] catapult, ancient device for hurling missiles, ballista; sling.
yuva
- Kuşların ve başka hayvanların barınmak, yumurtlamak, kuluçkaya yatmak, yavrularını büyütmek veya yavrulamak için türlü şeylerden yaptıkları ve türlü biçimlerde hazırladıkları barınak
- Genellikle ailenin oturduğu ev
- İki buçukla dört yaş arası çocukların bakıldığı, okul öncesi eğitim kurumu.
- Kimsesizlere veya yoksullara yardım etmek ve onları barındırmak amacıyla açılan yer.
- Bir şeyin içinde yerleşmiş olduğu veya yerleştirildiği oyuk.
- Bazı kötü nitelikli kimselerin çok bulunduğu, toplandığı yer.
- Bir şeyin öğretildiği yer.
- Bir şeyin çok bulunduğu yer.
- Kristalin çekirdeği
- Bir organ veya enfeksiyonun çıkış çıkış noktası
Türetilmiş Kelimeler (bis)
katapult uçağıkatapultkatapelteskataphasiskataphraxiskataplazikataplazmakatakata termometresikata thermometerkatabasiskatabaticyuvasına dönen güvercinyuvasına dönmekyuvasına girmekyuvasından çıkarmakyuvasından fırlamakyuvasını bozmakyuvasını dağıtmakyuvasını yıkmakyuvasızyuvasal abanıkyuvayuva iaşesiyuva kavunuyuva kimliğiyuva kurmak