kaskatı kesilmek ne demek?
- Aşırı coşku, şaşkınlık, korku, üzüntü vb. karşısında hareket edemeyecek, bir şey söyleyemeyecek duruma gelmek, donup kalmak.
Kaskatı kesilmiş vücudu, suyun hafif akıntısına uyarak yavaş yavaş uzaklaştı.
R. N. Güntekin - Stiffen.
kaskatı
- Çok katı.
- Kıpırdamaksızın, hareketsiz veya donmuş olarak.
- Acımasız, hoşgörüsüz.
- Very hard.
- Rigid.
- Stock-still.
kaskat
- Zincir
kesilmek
- Kesme işi yapılmak.
- Bitkin duruma gelmek, gücü, takati kalmamak, çok yorulmak
- Gibi olmak, benzemek, dönmek
- Süt, ayran vb. bozulmak, ekşimek.
- Dinmek
- Sona ermek
- Akmamak.
- Akım gelmez olmak
- Set.
- Be cut.