kasabacık ne demek?
- Küçük kasaba
Edirne'yle İstanbul arasındaki kasabacıklardan birinde yaşıyoruz.
M. Ş. Esendal
küçük
- Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı
- Yaşı daha az olan
- Niceliği az olan
- Niteliği aşağı olan, bayağı.
- Geri aşamada.
- Değersiz, önemsiz
- Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamış olan
- Kısık, parlak olmayan(ses)
- Small.
- Little.
kasaba
- Şehirden küçük, köyden büyük, henüz kırsal özelliklerini yitirmemiş olan yerleşim merkezi, belde
- Bk. soluk borusu dalı
- Ülkemizde, nüfusu 2000 ile 20.000 arasında değişmekle birlikte, İngiltere'de 5.000, öteki ülkelerde de değişik niceliklerde olan, bir bölüm kent işgörülerini kamuya sağladığı halde, kırsal özelliklerini henüz yitirmemiş bulunan küçük yerleşim yeri.
- (C.: Kasabat) Akciğerdeki nefes borularından herbiri. Bronş.
- Town.
- Small town.
- Borough.
- Burg.
- Large village.
- Inland town.
kasaba bandosu
- Waits.