kasılmak ne demek?
- Kasma işi yapılmak.
- Büzülüp kasılmak, takallüs etmek.
- Büyüklenmek, kurumlanmak, gururlanmak
Ben Namık Kemal'im, koskoca vatan şairiyim, deyip de kasılmaz hiçbir zaman.
N. Cumalı Contract.
Strain.
Be stretched tight.
Tighten.
Attitudinize.
Swagger.
Stiffen.
To contract.
To shorten.
To get shorter.
To swagger.
To swank.
To give oneself airs.
To brag.
To posture.
To show off.
To convulse.
To constrict.
kasma
- Kasmak işi.
- Ufak boynuzlu dişi koyun.
kasılma
- Kasılmak işi, büzülme, takallüs.
- Bir kasın, telin vb.nin görev sırasında kısalması. Kontraksiyon.
- Bir kasın uyarılması sonucu, ince ipliklerin kalın iplikler üzerinde kaymasıyla meydana gelen kas boyundaki kısalma. İzotonik, izometrik ve tetanik kasılma tipleri vardır, kontraksiyon.
Crick.
Spasm.
Swagger.
Contraction.
Hubris.
Contraction
Cum: birlikte; thahere: çekmek
kasılma giderici ilaç
- Çizgili kaslarda kasılmaların şiddetini azaltan veya kasılmayı önleyen ilaç.
Anticonvulsant drug.