karmakanşık etmek ne demek?
- Knot
knot
- Düğümcük
- 1 deniz mili/saat, hızı 0,51444 m/s.
- Düğüm halinde bağlamak
- Karmakarışık etmek
- Budaklanmak
- Saçaklık düğüm yapmak
- Düğümlenmek, düğüm olmak.
- Düğüm
- Müşkül
- Rabıta, bağ
karmakarış
- Karmakarışık.
- In utter disorder.
- In complete confusion.
karmakarış etmek
- Çok karışık duruma getirmek.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.