karlık ne demek?
- Kar kuyusu.
- Dışı hasır örgüsüyle kaplı, içinde kar veya buz koymak için bölmesi bulunan, soğutucu olarak kullanılan büyük şişe.
kar
- Alışveriş işlerinin sağladığı para kazancı; iş.
- Alışveriş işlerinin sağladığı para kazancı.
- İş.
- Yarar, fayda.
- Üretim faktörlerinden biri olan girişimcinin üretimden aldığı pay.
- Maliyet fiyatıyla satış fiyatı arasındaki fark.
- Havada beyaz ve hafif billurlar biçiminde donarak yağan su buharı
- Havadan ak, ince taneli buz kırılcaları biçiminde ya da lapa lapa yağan, sıcaklık koşulları elverişli ise yerde biriken su buğusu, bkz. yağış.
- Üretim faktörlerinden biri olan girişimcinin üretimden aldığı pay.
- Bk. karlanma
karlı
- Kârı olan, kazançlı
- Kar yağan.
- Üstünde kar bulunan.
Snowy.
Covered with snow.
Snowcapped.
Lucrative.
Profitable.
Remunerative.
Snow-covered.
karlı alışveriş
Good buy.