kararlı ne demek?
- Kararında direnen, kararını değiştirmeyen, kesin karar vermiş olan
Eskiden çok kararlıyken şimdi gevşemiş gibi idi.
M. Ş. EsendalHatta bu kararlı ve aceleci hâliyle katil suratlı kahveciyi ürkütmeyi başardığı bile söylenebilirdi.
İhsan Oktay Anar - Düzenli, dengeli, ölçülü, istikrarlı.
- Yeri, büyüklüğü ya da özelikleri değişmeyen.
- Yeri, büyüklüğü ya da özelikleri değişmeyen.
- Bk. durağan
- Stable.
- Decided.
- Settled.
- Firm.
- Strong-minded.
- Strong-willed.
- Bent.
- Decisive.
- Determined.
- Dogged.
- Flat-footed.
- Hard-core.
- High-pressure.
- Immovable.
- Inflexible.
- Intent.
- Professional.
- Resolute.
- Resolved.
- Single-eyed.
- Single-hearted.
- Single-minded.
- Clear.
- Constant.
- Earnest.
- Pertinacious.
- Unbending.
- Unflinching.
- Fixed.
- Stationary.
- Uniform.
- Unvarying.
- Dead set.
- Four square.
- Gutsy.
- Hell- bent on.
- Firm of purpose.
- Purposeful.
- Scrappy.
- Stabilized.
- Steely.
- Stout.
- Stout hearted.
- Strong minded.
- Sturdy.
- Steady.
- Stetig
- Stattonnatre
durağan
- Sinop iline bağlı ilçelerden biri.
- Yerini değiştirmeyen, yerli, hareketsiz, sabit.
- Etkin olmayan, gelişmemiş.
- Akışmaz.
- Özdeş yeri özdeş büyüklüğü, özdeş biçimi ya da özdeş nitelikleri olan ve bunu koruyan niceliklerin özelliği.
- Stationary.
- Static.
- Inert.
- Constant.
- Stable.
kararlı akış
- Bir akışkanın sürekli, kararlı, her noktasının hızının değişmez kaldığı devinimi.
- Bir akışkanın sürekli, kararlı, her noktasının hızının değişmez kaldığı devinimi.
- Steady flow.
- Stationäre Strömung
- Écoulement stationnaire
kararlı bileşik
- Kolayca bozunmayan veya zamanla değişme eğiliminde olmayan madde.