durağan ne demek?
- Yerini değiştirmeyen, yerli, hareketsiz, sabit.
Sessizce gezinecek çevresinde, durağan bir yıldız gibi gökle birlikte dönecek o.
T. Oflazoğlu - Etkin olmayan, gelişmemiş.
- Akışmaz.
- Sinop iline bağlı ilçelerden biri.
- Özdeş yeri özdeş büyüklüğü, özdeş biçimi ya da özdeş nitelikleri olan ve bunu koruyan niceliklerin özelliği.
Stationary.
Static.
Inert.
Constant.
Stable.
Immobile.
Immutable.
Fixed.
Stagnant.
Feststehend
Stationnaire
durağan anamal
- Tecimsel bir girişimin toprak, yapı, makina, üretim ve yapım yeri gibi kullanılır taşınır ve durağan değerleri.durağan anamala yapılan yatırım.
Fixed copital.
Capital fixe
durağan aşınma payı
- Bir değerin, belirli bir süre sonunda öz değerine düşürülünceye dek, o değere belirli bir oranda uygulanan aşınma payı.
Staight line depreciation.
Amortissement constant