karaçavuş ne demek?
- Bir tür üzüm.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
karaçav
- Sap çekme arabasının köşe kısımlarındaki uçları çatallı dört direği ikişer ikişer birbirine bağlayan iki uzun değnek. (Apsarı *Aksaray -Niğde)
karaçalı
- Hünnapgillerden, kurak yerlerde yetişen, çiçekleri altın sarısı renginde, dikenli bir bitki, çalı dikeni (Paliurus spinosa).
- İki kişinin arasına girerek ilişkileri bozan kimse.
- Blackthorn.
- Makebate.