karşısında durmak ne demek?
Stare smb. in the face.
karşısında olmak
Be faced with.
karşısında yılmamak
Stand up to.
durmak
- Hareketsiz durumda olmak
- İşlemez olmak, çalışmamak
- Bir yerde bir süre oyalanmak, eğlenmek, eğleşmek, tevakkuf etmek
- Dinmek, kesilmek.
- Varlığını sürdürmek.
- Var olmak.
- Beklemek, dikilmek
- Yaşamak.
Stop.
Cease.