karşılaştırma eki ne demek?

  1. Sıfatlarda kuvvetlendirme ve karşılaştırma derecesi kurmak için kullanılan ek: +rAK. Tarihî türk yazı dillerinde kuvvetlendirme ve karşılaştırma görevlerini karşılamak için işlek olarak kullanılan ek, Eski Anadolu Türkçesinde daha çok karşılaştırma görevinde kullanılmıştır. Bu gün bu ek, karşılaştırma anlamını kaybederek benzerlik ve azlık kavramını veren kelimeler yapmaktadır. Canlı değildir: acırak, alçarak, (< alçak+rak), Azrak, bozrak, küçürek (< küçük+rek), ufarak (< ufak+rak) vb. || Bugün artık Türkiye Türkçesinde karşılaştırma sıfatları eşitlik derecesinde gibi, kadar edatları, üstünlük derecesinde daha ve en üstünlük derecesinde en zarflarıyla yapılmaktadır: güzel, daha güzel, en güzel gibi. bk. ve krş. karşılaştırma derecesi ve karşılaştırma sıfatı.

karşılaştırma elektrotu

  1. Hidrojen elektrotuna karşı potansiyeli yeterli doğrulukla bilinen ve her ölçümde yinelenebilen elektrot. Örn. Ağ/ AgCL, Hg/Hg2CL2; Cu/CUSO4.

karşılaştırma bağlaçları

  1. Cümlelere kattıkları başka anlamlar yanında, "eşitlik", "üstün tutma", "oranlama", "birlikte olma", "birlikte olmama" gibi anlamlarla iki veya daha çok öge arasında bağlantı kuran bağlaçlar: dA…dA, ya…ya, ne…ne, hem…hem: || Hoplaya hoplaya başını alıp gitmekten, analarının memelerini daha bir acıklı daha bir yalvarışlı olarak daha biraz uzaklardan işitmekten hoşlanan kuzulara da ikide bir eleşip kapışan koçlara da artık iyice yumuşak davranıyor, hatta oyunlara kapılıveriyordu (T. Buğra. Yarın Diye Bir Şey Yoktur, s. 161). Biz bir şey anlamıyorduk ya, ne bir şey soran oldu ne de bir kelime söyleyen (T. Buğra. göst. e., s. 171). Ötekine gelince, o artık ne kartaldı ne jet ne de at… bir efendi idi o (T. Buğra. göst. e., s. 214). Kör talihin göstereceği yol ise ya mihnet ya sefalet yoludur (Y. K. Karaosmanoğlu. Erenlerin Bağından). Bağışla yenge; hem çağırılmadan hem de çok erken geldim, dedi (T. Buğra. Yalnızlar. s. 7) vb.

ek

  1. Eklenmiş, katılmış
  2. Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça.
  3. Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave.
  4. Sonradan katılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri.
  5. İki borunun birbirine birleştirildiği yer.
  6. Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan şekil verici ses veya sesler, lahika.
  7. Sözcük türetmek veya sözcüğün görevini belirtmek için kullanılan biçim verici ses ya da sesler: Evci (ev-ci) , evcil (ev-cil) , evli (ev-li) , ev-lenmek (ev-le-n-mek) eve (ev-e) , evden fev-den) , evde (ev-de) , evim (ev-im) vb.
  8. Elektronik postanın sonuna eklenerek yollanan dosya/dosyalar.
  9. Bk. ek yeri
  10. Bir yapıttaki bilgiyi tamamlamak, dahaeksiksiz olmasını sağlamak amacıyle sonradan çıkarılan kitap.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

karşılaştırma elektrotukarşılaştırma bağlaçlarıkarşılaştırma denetimikarşılaştırma deneyikarşılaştırma derecesikarşılaştırmakarşılaştırma halkbilimcisikarşılaştırma konusu belgekarşılaştırma köprüsükarşılaştırma sıfatıkarşılaştırkarşılaştırarak okumakkarşılaştırıcıkarşılaştırılabilirkarşılaştırılabilirlikeki varekicekekiciekicilikekiçekidekidenekidneekidninekidnizmekek açıklamaek açıklama ımiek açıklama metniek açıklama penceresi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın