karıncalanmak ne demek?
- Bir yere, bir şey üzerine karınca üşüşmek.
- Vücudun bir yerindeki uyuşukluktan sonra, kan dolaşımının başlamasıyla o yerde karıncalar dolaşır gibi bir izlenim uyanmak
Adamcağızın ara sıra ayakları karıncalandıkça dolaşacak bir yeri bile yok.
R. N. Güntekin - Metal yüzeylerde pas yüzünden yer yer ufak delikler oluşmak.
- Aşırı zihin yorgunluğundan dolayı bir şeyi, bir durumu kavramada zorluk çekmek
Crawl.
Prickle.
To swarm.
To prickle.
To have pins and needles.
To have pins and needles in it.
To tingle after being numb.
To develop blowholes.
Tingle.
karıncalanma
- Karıncalanmak işi
- Kimi ruh hastalıklarında kişinin gerçek olmadığı halde derisi üstünde karınca ve benzeri böcekler geziyormuş duygusuna kapılması.
Prickle.
Paresthesia.
Pins and needles.
Pin sand needles.
Pin and needdles.
Tingle.
karıncalanmamak
(neg. form of karıncalanmak) feel benumbed, tingle, crawl, formicate, prickle, go to sleep.