karışma ne demek?
- Karışmak işi.
- Engelleme, araya girme, müdahale.
- Düzeni bozulma.
- Merkezde olan, merkezi oluşturan
Dur bakalım; biraz daha merkezî mahallelere yaklaşalım, diyordu.
Y. K. Karaosmanoğlu - Yakın ya da aynı yinelenimdeki iki yayının birbirini etkilemesi durumu.
- İki ya da daha çok özdeğin bir araya gelip birbirinin içine dağılması.
- Bk. araya girme
- Interference.
- Mixture.
- Mixing.
- Interference müdahale.
- Involvement.
- Mingling.
- Meddling.
- Interposition.
- Intervention.
- Interferenz, Störung
- Interférence, perturbation
karışmak
- İki veya ikiden çok şey bir araya gelip birbirinin içinde dağılmak, birbirinin içine girmek
- Düzensiz, dağınık olmak
- Bulanmak, duruluğunu yitirmek.
- Açıklığını yitirmek, anlaşılması güçleşmek
- Müdahale etmek, araya girmek
- Engellemek, araya girmek.
- Bir araya gelmek, katılmak
- İlgilenmek, müdahale etmek, el atmak
- Admix.
- Embroil.
karışma entropisi
- Bir gaz karışımının entropisiyle, karışan gazların entropileri arasındaki ayrım.
karışma gerektiren denetim
- Intervention required check.