kapçık ne demek?
- Küçük kap.
- Boş mermi kovanı.
- Tahıl tanelerinde kabuk.
- Tahıl kapçığı.
- Detonator.
- Shell.
- Husk.
küçük
- Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı
- Yaşı daha az olan
- Niceliği az olan
- Niteliği aşağı olan, bayağı.
- Geri aşamada.
- Değersiz, önemsiz
- Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamış olan
- Kısık, parlak olmayan(ses)
- Small.
- Little.
kapçık meyve
- Meşe palamudu, ceviz gibi açılmayan, tek taneli kuru meyve.
- Bk. aken
- Nut
- Achene.
kapçıklı
- Kapçığı olan.
- Having a shell/husk.