kanu ne demek?
- Kanaat sahibi. Kanaatkar, kanaatli. Hakkına razı olan.
kanun
- Yılın ilk ve son ayı.
- Yasa.
- Geçerli olan kural
- Eski takvimde yer alan kânunusani, kânunuevvel ay adlarında geçen "ateş ocağı" anlamındaki söz
- Dikdörtgen biçiminde, bir köşesi kesik, yassı bir sandık üzerine gerilmiş tellerden oluşan, tırnak adı verilen çalgıçlarla çalınan ince saz çalgısı.
- Doğa olaylarının oluş nedenlerini ortaya koyan ve gelecekteki olayları önceden kestirme olanağı veren bağıntı; Newtonkanunu, Keplerkanunları.
- Bk. yasa
- Bk. kanon
- Herhangi bir mevzu üzerindeki kanunu taşıyan kitap.
- Devletlerin yasama gücü tarafından konulan, herkesin uyması zorunlu olan yaptırıma bağlı kuralların her biri.
kanun adamı
- Yöneticiliği sırasında kanunlara uymaktan vazgeçmeyen kimse
- Lawman.
- Law officer / lawyer.
- Jurist.