kanmak ne demek?
- Söylenilen sözün, anlatılan konunun doğruluğuna inanmak.
- Tatlı sözlere aldanmak.
- Bir gereksinimini, bir isteğini yeteri kadar karşılamış olmak, doymak
Siz bile bu şekil, renk, koku zenginliğine kanmış ve yorulmuş ruhunuzla...
R. N. Güntekin - Yetinmek, iktifa etmek
To believe.
To swallow.
To buy.
To be fooled/cheated.
To be satiated/satisfied/content.
To be fooled.
To be taken in by.
To have had one's fill of.
To be contented.
To be satisfied with.
kanma
- Kanmak işi.
Believing, deception, swallowing, gullibility.
kanmamak
(neg. form of kanmak) be deceived.