kani ne demek?
Kökeni: Arapça
- Kendinde olan helala razı olup, başkasının hiçbir şeyine göz dikmeyen.
- Kanaat eden, fazlasını istemeyen.
- Dokunaklı ve iğneli söz söyleyen.
- Yeter bulup fazlasını istemeyen.
- Osmanlıca'da yazılışı: kâni.
- Kinayeli konuşan.
- Kanmış, inanmış.
- İnanmış, kanmış.
- Convinced.
kani olmak
- Inanmak, kanmak.
- [kanısında olmak] be of opinion that, esteem, judge.
kanib
- İnsan topluluğu.