kan gölü ne demek?
- Pool of blood.
pool
- Havuz, yüzme havuzu
- Para koymak, fon oluşturmak, birleştirmek, karı paylaşmak, tröst kurmak
- Bahis tutuşmada veya kumarda ortaya konulan para
- 15 bilye ile oynanan bir çeşit bilardo
- Gölcük
- Su birikintisi
- Küçük göl
- Bir nehrin derin ve durgun kısmı.
- Herhangi bir sıvı birikintisi
kan gölüne dönmek
- Çok kan döküldüğünü vurgular.
kan gövdeyi götürmek
- Çok kan dökülmüş olmak, çok insan öldürülmek.
- (a lot of people) to be killed.
göl
- Oluşması genellikle tektonik, volkanik vb. olaylara bağlı olan, toprakla çevrili, derin ve geniş, tuzlu veya tuzsuz durgun su örtüsü
- Yapay su birikintisi.
- Karalar üzerindeki çeşitli etkenlerle meydana gelen çukur yerlerin, zamanla sularla dolması sonucunda oluşan, suları tamamen boşaltılamayan, genellikle derin durgun su kütlesi.
- Lacustrine.
- Mere.
- Inland-waterway bill of lading.
- Water.
- Lake.