kamile ne demek?
Kökeni: Arapça
- Bütün, tam, eksiksiz.
- Olgun, yetkin kimse.
- Kültürlü, bilgili.
- (bkz. kamil)
kamil
- Yaşını başını almış terbiyeli, görgülü.
- Osmanlıca'da yazılışı: kâmil.
- Alim, bilgin, geniş bilgili.
- Kemale ermiş olgun.
- Olgun, yetkin kimse.
- Yetkin, erişkin, eksiksiz, ağırbaşlı, mükemmel.
- Bütün, tam, eksiksiz.
- Kültürlü, bilgili, bilgin.
- Bütün tam noksansız.
- Kemal ve fazilet sahibi.
kamilen
- Büsbütün, toptan, hep birden.
- Büsbütün, toptan, hep birden
- Noksansız, eksiksiz olarak. Tam olarak. Kamil olarak. Bütünü ile. Tamamen. (Osmanlıca'da yazılışı: kâmilen)
- Fully, entirely, perfectly.
kamil
- Yaşını başını almış terbiyeli, görgülü.
- Osmanlıca'da yazılışı: kâmil.
- Alim, bilgin, geniş bilgili.
- Kemale ermiş olgun.
- Olgun, yetkin kimse.
- Yetkin, erişkin, eksiksiz, ağırbaşlı, mükemmel.
- Bütün, tam, eksiksiz.
- Kültürlü, bilgili, bilgin.
- Bütün tam noksansız.
- Kemal ve fazilet sahibi.