kamarasız yolcu ne demek?
Deck passager.
deck
- Üst kısım; kat
- Güverte
- Güverte gibi yer
- Donatmak, süslemek
- Iskambil destesi, deste
- Iskambil kâğıt takımı, bir paket oyun kâğıdı
- Esrar paketi
kamara
- Gemilerde oda
- İngiltere yasama meclisi.
- Vapurlarda mevki sayılan odalar ve salonlar.
Chamber.
House.
Ship's cabin.
House in the British parliament.
Cabin.
kamara deliği
- Bk. gözetleme deliği
yolcu
- Doğması beklenen çocuk.
- İyileşmesi umutsuz hasta.
- İşten çıkarılması beklenen kimse.
- Yolculuğa çıkmış kimse.
- Yolculuğa çıkmaya hazırlanan kimse
Fare.
Passenger.
Pilgrim.
Traveler.
Traveller.