kamaştırma ne demek?
- Kamaştırmak işi.
- Dazzle.
kamaştırmak
- Kamaşmasına sebep olmak
- To dazzle.
- To set on edge.
- To set one's teeth on edge.
- Blind.
kamaştırmak
- Kamaşmasına sebep olmak
- To dazzle.
- To set on edge.
- To set one's teeth on edge.
- Blind.
kamaştıran
- Blinding