kalleşçe ne demek?
- Kalleşe yaraşır.
- Kalleşe yaraşır biçimde
Gerçeği söylemek, ömrünün son yıllarını yaşayan bu yaşlı Osmanlı paşasını, görmezliğinden kalleşçe faydalanarak alnının ortasından tabancayla vurmak gibi geliyordu.
A. İlhan - Perfidiously.
kalleş
- Sözünde durmayıp bir işin yüzüstü kalmasına yol açan
- Birine gizlice kötülük eden.
- Treacherous.
- Heel.
- Piker.
- Prick.
- Perfidious.
- Fickle.
- Mean.
- Traitorous.
kalleşlik
- Kalleş olma durumu veya kalleşce davranış
- Perfidy.
- Treachery.
- Dirty trick.
- Backstabbing.
- Dirty work.
- Infraction of faith.