kalburüstüne gelmek ne demek?
- Benzerleri arasında sivrilmiş olmak, seçkin duruma gelmek
Merkez azaları, âyandan birkaç kişi, mebusların hatırlıları ile ateşlilerden kalburüstüne gelenleri oradaydı.
M. Ş. Esendal
kalburüstü
- Seçkin, sivrilmiş, önde gelen
- Değerli, güzel
- Başarılı.
- Select.
- Elite.
kalburüstü tabaka
- Seçkin kesim
- Top drawer.
gelmek
- Getirmek
- Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak
- Geriye dönmek
- Oturmaya, ziyarete gitmek.
- İsabet etmek.
- Varmak, ulaşmak.
- Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek.
- Ortaya çıkmak, doğmak.
- Belli bir süre dolmak
- Put in.