kalaylı ne demek?
- Kalaylanmış (kap)
Bir salepçinin kalaylı güğümü tütüyordu.
S. F. Abasıyanık - İçinde kalay bulunan.
- Gösterişi ve süsü yapay olan.
- Kalaylama işleminden geçmiş olan.
- Tinned.
- Tin-glazed.
- Tin-coated.
- Stannous.
- Staniferous.
- Étamé
kalaylaç
- Üzerinde çelik saçları kalaylama işlemleri yapılan tel aygıt.
- Üzerinde, çelik saçları kalaylama işlemleri yapılan özel aygıt.
kalaylama
- Kalaylamak işi.
- Ana metalin yüzeyini korumak için üzerinin kalayla kaplanması.
- Ana metalin yüzeyini korumak için üzerinin kalayla kaplanması.
- Tin plating.
- Tinning.
- Zinnplattierung
- Étamage