kalakalma ne demek?
- Kalakalmak işi.
kalakalmak
- Bir şey veya durum karşısında şaşırmak.
- Güç durumda kalmak
- To stand aghast.
- To be left open-mouthed.
- To be left dumbstruck.
kalakalmak
- Bir şey veya durum karşısında şaşırmak.
- Güç durumda kalmak
- To stand aghast.
- To be left open-mouthed.
- To be left dumbstruck.
kalak
- Burun, burun ucu.
- Gelin tacı.
- Tezek yığını.
- Can sıkıntısı. Gönül darlığı. Kararsızlık.
- Depressed.