kaftan giydirmek veya giymek ne demek?
- Robe
robe
- Cüppe, kisve, uzun elbise, biniş
- Resmi elbise, kaftan
- Kürk atkı
- Kaftan giydirmek veya giymek
- Giydirmek, örtmek, sarmak, giymek (cüppe vb.)
kaftan
- Çoğu ipekten yapılan, bir çeşit uzun, süslü üst giysisi
- Genellikle gönül almak ve ödüllendirmek için giydirilen üstlük, hilat.
- Eskiden kullanılan bir çeşit üstlük giysi.
- Ekseriya mükafat ve taltif olarak giydirilen süslü üstlük elbise. Hil'at, esvab.
- Kaftan.
- Robe.
- Woman's dress style that imitates the caftan cloaks worn by men in the Near East.
- Cloak with full sleeves and sash reaching down to the ankles; worn by men in the Levant.
- See Caftan.
- Caftan.
kaftan ağası
- Sürre eminine bağlı olup padişahın bağışladığı kaftanları Mekke şerifine giydirmekle yükümlü görevlinin sanı.
- Sadrazamın yanında karşılama işleriyle uğraşan görevli.
giydirmek
- Ağır sözler söylemek, hakaret etmek.
- Giyme işini yaptırmak
- Attire.
- Clothe.
- Dress.
- To dress to clothe sb.
- To abuse.
- To reproach.
- Gear.
- Rig out.
veya
- Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, ya da, yahut
- Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olursa kullanılan bir söz.