kabullenmek ne demek?
- Kabul etmek, benimsemek
Çakır, yenilişi kabullenmiş görünüyordu.
T. Buğra - Hakkı yokken veya istemeyerek kendine mal etmek.
- Accept.
- Seize.
- Settle for.
- Concede.
- Confess.
- Give in.
- Stand for.
- Acquiesce.
- Lump.
- Take.
- To accept.
- To acquiesce.
- To acknowledge.
- To seize for oneself.
- To appropriate.
kabul
- Onay
- Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma
- Konukları veya işi olanları yanına, katına alma
- Sunulan bir şeyi, armağanı alma.
- Bir öneriyi uygun bulma, onaylama.
- Bir yere alınma.
- Akseptans.
- Bir poliçenin, adına çekilen kişi tarafından imzalanarak, borcun ödeneceğinin onaylanması.
- Bir bankanın kendi üzerine çekilen poliçeye "kabul edilmiştir" şerhini koyması.
- Bir malı satın almak için kabul ettiğini bildiren sözdür. (Bak: İcab)
kabullenme
- Kabullenmek işi.
- Bk. olurlama
- Bk. benimseyim
- Espousal.
- Adoption.
- Resignation.
kabullenmemek
- (neg. form of kabullenmek) accept, seize, settle for, concede, confess, give in, own, stand for.