kabahatli ne demek?
- Kabahati olan, kusurlu, suçlu, töhmetli.
Biz o zaman bu sözleri en kötü bir biçimde manalandırarak hanımı kabahatli bulmuştuk.
H. R. GürpınarGerçekten kabahatli olsa da affettim.
Ahmed Midhat Efendi Blameable.
Faulty.
Guilty.
In the wrong.
Culpable.
Blameworthy.
Criminal.
Delinquent.
kabahatli bulma
Condemnation
kabahatli bulmak
Censure