kızgınlık ne demek?
- Kızgın, ısınmış olma durumu.
- Hayvanların çiftleşme isteği.
- Öfkeli olma durumu
Zeyno'nun yüzündeki gerginlik garip bir biçimde arttı, gözlerinde kızgınlık, acı, belki de biraz hayret vardı.
H. E. Adıvar - Dişi memeli hayvanların birtakım fizyolojik ve ruhsal belirtiler göstererek erkekle cinsel ilişkiye girme isteği, östrüs, hlk. hırap, boğasamak, boğaya gelme. Bu dönemde türlere göre farklılık gösteren kızgınlık belirtileri ortaya çıkar ve östrojen hormonu etkindir. Dönem içerisinde bir kez kızgınlık gösterenlere monoöstrüs hayvanlar, birden çok kızgınlık gösterenlere poliöstrüs hayvanlar adı verilir.
- Furiousness.
- Anger.
- Furore.
- Fury.
- Indignation.
- Temper.
- Heat.
- Being red-hot.
- Blinking / adj , adv.
- Displeasure.
- Exasperation.
- Flipping.
- Irritation.
- Must.
- Wrath.
- Rut.
- Estrus.
kızgınlık çarası
- Kızgınlıktaki inekte, serviks uterideki goblet hücreleri tarafından salgılanan, yumurta akı kıvamı ve renginde vulvada gözlenen berrak akıntı, östral akıntı.
- Estral discharge.
kızgınlık çevrimi
- Kızgınlık döngüsü.
- Estrous cycle.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kızgınlık çarasıkızgınlık çevrimikızgınlık dedektörükızgınlık dönemikızgınlık dönemindekızgınlık döngüsükızgınlık gösterenlerin oranıkızgınlık senkronizasyonukızgınlık siklusukızgınlık tespitikızgınlığını çıkarmakkızgınlaşmakızgınlaşmakkızgınkızgın bakışkızgın bir sesle söylemekkızgın bir şekildekızgın bulut