kızdırma ne demek?
- Kızdırmak işi.
- Üzüm çubuklarını köklendirmek için yere gömme, daldırma.
- Yüksek vücut ısısı, ateş.
- Provocation.
- Superheating.
- Angering.
- Making sb angry.
- Making sth red-hot.
kızdırmak
- Kızmasına sebep olmak, kızmasını sağlamak.
- Isıtmak.
- Öfkelenmesine sebep olmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek
- Get in one's hair.
- Put smb.'s nose out of joint.
- Heat.
- Anger.
- Annoy.
- Irritate.
- Tease.
kızdırma bujisi
- Bk. ısıtma ateşliği
kızdırma bujisi flamanı
- Bk. ısıtma ateşliği direnç teli