kıymet ne demek?
- Değer
Bir özleyiş ve bir korkudan sonra bayrağın kıymetini ne kadar daha başka, ne kadar daha yakından duyuyordum.
R. E. Ünaydın - Bedel, baha, tutar.
- Şeref, onur, itibar.
- Değerli, nitelikli.
- Bk. değer
- Değer, baha, semen, bedel.
- Price.
- Worth değer.
- Worth.
- Cost.
- Value.
değer
- Bir değişkenin yada bilinmeyenin sayı ile anlatımı.
- Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü
- Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet.
- Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, paha.
- Yüksek ve yararlı nitelik.
- Üstün, yararlı nitelikleri olan (kimse)
- Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey.
- Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı.
- Neoklasik iktisada göre tüketicinin son biriminin faydasını dikkate alarak bir mala verdiği göreli önem.
- Emek-değer kuramına göre bir malın içerdiği emek zamanı.
değer
- Bir değişkenin yada bilinmeyenin sayı ile anlatımı.
- Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü
- Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet.
- Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, paha.
- Yüksek ve yararlı nitelik.
- Üstün, yararlı nitelikleri olan (kimse)
- Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey.
- Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı.
- Neoklasik iktisada göre tüketicinin son biriminin faydasını dikkate alarak bir mala verdiği göreli önem.
- Emek-değer kuramına göre bir malın içerdiği emek zamanı.
kıymet artış tablosu
- Bk. değer artışı çizelgesi
kıymet artışı
- Appreciation