kıyaslanamaz ölçüde ne demek?
- Far and away.
far
- Taşıtların ön bölümünde bulunan, kısa ve uzun mesafeyi aydınlatmaya yarayan ışık düzeneği
- Kadınların süs için göz kapaklarına sürdükleri çeşitli renkte boya, düzgün
- Bk. önışıtaç
- Fr. Otomobil, kamyon gibi nakil vasıtalarının önündeki kuvvetli lambalar.
- Fare, sıçan. (Osmanlıca'da yazılışı: fâr)
- Budak ve ağaç başı.
- Headlight.
- Young pig, or a litter of pigs.
- Distant in any direction; not near; remote; mutually separated by a wide space or extent.
- Remote from purpose; contrary to design or wishes; as, far be it from me to justify cruelty.
kıyaslanamaz
- Incomparable, incommensurable, incommensurate.
kıyaslanamaz biçimde
- Incomparably.
ölçü
- Ölçüt.
- Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, mizan.
- Bu değerlendirmede kullanılan birim, ölçme birimi
- Ölçme sonucu bulunan rakam.
- Belirlenmiş boyut.
- Değer, itibar
- Aşırı olmama, ılımlı, uygun olma durumu.
- Bir şiirdeki dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu, vezin.
- Basınç, sıcaklık, akışkan düzeyi, aralık gibi nicelikler ölçen özel aygıt.
- Measure.