kısa bir kesim istiyorum. ne demek?
- Cut: i'd like a short cut.
kısa
- Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı.
- Az süren, uzun olmayan
- Kısa olan şey.
- Ayrıntısı çok olmayan.
- Kısaca, kısaltarak.
- (Kas'a. C.) Tabaklar, çanaklar, çömlekler.
- Short.
- Brief.
- Mini.
- Curt.
kısa açınık
- Bkz. Açınık.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
kesim
- Kesme işi.
- Bölüm, parça, kısım, sektör
- Bölge.
- Kesme zamanı.
- İşaretlenmiş belli yer.
- Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim verme işi, fason.
- Hazineye ait herhangi bir gelirin belli bir bedel karşılığı keseneğe verilmesi, mukataa.
- Boy bos, endam.
- (halk dilinde)pazarlık,anlaşma
- Bir ekonomide üretim, mülkiyet yapısı, kayıt altına alınma gibi ölçütler dikkate alınarak benzer özelliklere göre sınıflandırılan bölümlerin her biri.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kısakısa açınıkkısa adkısa akımkısa ama sağlam yapılıkısa at yarışıkısa bacaklı binek atıkısa bacaklı yük beygirikısa bağırsak sendromukısa bakışkıskıs kıskıs kıs kıs kıs gülmekkıs bookkeepingkıs kısbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase