kırpmak ne demek?
- Parçalara ayırmak, kesmek, kırkmak.
- Göz kapaklarını açıp kapamak, kıpmak
Az lakırtı söyler, sık ve siyah kaşlarının altında asla kırpmadığı iri, parlak, sabit ve siyah gözlerini hep önüne dikerdi.
Ö. Seyfettin - Kesinti yapmak, tutumlu davranmak
- Ses sinyalinin belli bir frekansının veya frekans aralığının zayıflatılması.
- Trim.
- Clip.
- Shear.
- Wink.
- Blink.
- Crop.
- Pare.
- Retrench.
- Shave.
- Snip.
- To trim.
- To clip.
- To shear.
- To snip.
- To wink.
- Trim back.
kırpma
- Kırpmak işi.
- Cropping.
- Snip.
- Trimming.
- Shearing.
- Clipping.
- Clip.
- Winking.
kırpma aracı
- Crop tool