kırdırmak ne demek?

  1. Kırma işini yaptırmak

    Kalemindeki odacıya aylığını kırdırırmış.

    S. M. Alus
  2. (en)To have sb break sth.
  3. (en)To cause sb to break sth.
  4. (en)To have a rate discounted.
  5. (en)To get an advance on one's salary.
  6. (en)Discount, rediscount.

kırma

  1. Kırmak işi.
  2. Kumaşın katlanmasıyla yapılan giysi süsü, pili.
  3. Kırılmış veya dövülmüş tahıl.
  4. Basılı kâğıtları forma durumuna getirmek için belli yerlerinden bükme ve katlama işi.
  5. Ortasından kırılarak doldurulan (tüfek)
  6. Soyu karışmış, melez (hayvan).
  7. Yabancı etkilerle özgün niteliğini yitirmiş olan.
  8. Bir özdeğin, doğrusal birleşimle yeniden oluşturulan yönrüngemsilerinden her biri.
  9. Ailesi birbirinden ayrı ırklardan gelen ve her iki ırkın özelliklerini taşıyan kimse.
  10. Melez.

kırdırma

  1. Kırdırmak işi, iskonto.
  2. Senetlerin acil bir nakit gereksinimi durumunda piyasa fiyatının altında satılması.
  3. Faizinin peşin alındığı borç.
  4. Hisse senedi piyasa fiyatının yazılı değerinin altında olması.
  5. (en)Discounting.

kırdırma faizi

  1. Faizin peşin alındığı bir borçlanmada, borcun tutarı üzerinden hesaplanan faiz.
  2. (en)Discounting interest.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kırdırmakırdırma faizikırdırma oranıkırdırmamakkırdırılan senetkırdırılmış tahvilkırdırımkırdırım kredisikırdırım piyasasıkırdığı koz aşmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın